Türkiye’nin en verimli toprak alanına sahip Boğazlıyan’da çiftçiler ürününün ve emeğinin karşılığını alamadığını savunurken, Çiftçiler, sorunlarına vakit geçirilmeden çözüm üretilmesini istedi.
Özellikle girdi fiyatlarındaki artıştan olumsuz etkilenen çiftçiler; gübre, mazot, tohum ve elektrik gibi girdi fiyatlarının yüksekliği çiftçiyi zorlarken, Boğazlıyan çiftçisinin her türlü ürünü yetiştirebileceği, fakat pazar sorununun bulunduğu, bu sorunun çözülürse, verimli Boğazlıyan ovasında her türlü ürünün yetiştirilebileceği bildirildi.
MISIRLAR TARLADA MI KALACAK?
Ayrıca; Boğazlıyan’da binlerce dekar alana ekilen silajlık mısırın tarlada kalması endişesini yaşayan çiftçiler, şeker pancarına alternatif olarak ekilen mısır ürününün ekimi için devlet desteklemesine rağmen tarlada kalacağı endişesini yaşıyor.
Boğazlıyan’ın önder çiftçilerinden Soner Çiftçi, her yönüyle bir tarım ve hayvancılık cenneti olan Boğazlıyan’da çiftçinin kaderine terk edilmemesi gerektiğini belirterek, yüksek maliyetli üretimin hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
PAZAR SORUNUMUZ VAR
“Boğazlıyan çiftçisi olarak bizler her türlü ürünü yetiştirebiliriz” diyen Çiftçi, “Fakat bizim pazar sorunumuz var. Pazar sorunu çözülürse verimli Boğazlıyan ovasında her türlü ürün yetiştirilebilir. Şuan silajlık mısır ürünü yetişti, bunu satacak pazarımız yok. Binlerce dekar mısır tarlada bekliyor. Pazar bulup satamıyoruz. Buna ilgililerin ve büyüklerimizin yardımcı olmasını istiyoruz. Boğazlıyan çok verimli bir toprak yapısına sahip, her türlü ürün burada yetişebilir. Domates başta olmak üzere, biber, patlıcan, salatalık, fasulye, kabak, karpuz ve kavun gibi ürünler. Biz bunları yetiştirsek bile satacak pazar bulamadığımız için bu ürünlere yönelemiyoruz. Hormonsuz sağlıklı gıda niye tüketmeyelim. İlçemize bir salça fabrikası kurulsa, aynı zamanda konserve ve turşu fabrikaları kurulsa, buna öncülük edilse, biz üretiriz. Bunlar olmadığı için alternatif ürünlere de yönelemiyoruz. Bizim en büyük sorunumuz pazar olmaması” diye konuştu.
MISIRIN 10 GÜN İÇİNDE HASAT EDİLMESİ GEREKİR
TARLADA KALMA ENDİŞESİ YAŞIYORUZ; SATACAK PAZARIMIZ YOK
Soner Çiftçi, özellikle şuanda bir hafta on gün içerisinde tarlada bulunan mısırın mutlaka hasat edilmesi gerektiğini belirterek, “Boğazlıyan’da binlerce dekar alana ekilen silajlık mısırın tarlada kalması endişesini yaşıyoruz. Şeker pancarına alternatif olarak ekilen mısır ürünün için devletimiz dekar başı destek verdi ama tarlada kalacağı endişesini yaşıyoruz. Buna mutlaka çözüm bulunması gerekiyor” dedi.
Çiftçinin özellikle girdi fiyatlarındaki artışlardan rahatsız olduğunu da dile getiren Çiftçi, “Çiftçi zor şartlarda ekmeğini kazanmaya çalışıyor. Çiftçinin ne yazık ki; sahibi yok, hak ettiğinin karşılığını alamıyor” ifadesinde bulundu.
ÇİFTÇİ KADERİNE TERK EDİLMERSİN
KURUM VE KURULUŞLARIN ÇÖZÜM BULMALARINI İSTİYORUZ
“Kimse sorunlarımızı gündeme getirmiyor” diyen Soner Çiftçi, çiftçi bu durumun farkında ama büyük borca girmiş, onları ödeme mücadelesi içerisinde. Şuan; Şeker Pancarına alternatif olarak ektiğimiz Mısırın tarlada kalma endişesini yaşıyoruz. Hasat edeceğiz. Tüm çiftçiler bu durumdan rahatsız. İlgili kurum ve kuruluşların buna bir an önce çözüm bulmalarını bekliyoruz. Çiftçi niye böyle kaderine terk edildi?
Boğazlıyan’daki tüm çiftçi arkadaşlarımız öz veriyle çalışıyor. Çalışmalarından dolayı hepsini kutluyorum. Çiftçilik bir kader değildir, çiftçilik dünyanın en iyi mesleğidir. Tarım ülkemizin olmazsa olmazıdır. Tüm sıkıntılara rağmen çalışıyoruz. Fakat üreten bizler hakkımızı alamadığımızı düşünüyorum. Benim amacım sadece sessiz çoğunluğu olan çiftçilere sahip çıkılmasını istiyorum” şeklinde konuştu.