Verem (tüberküloz) hastalığının ‘M. tuberculosis’ basili tarafından oluşturulan ve hava yolu ile bulaşan bakteriyel bir hastalık olduğu, halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemi olduğu belirtildi.
Yozgat İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan hastalar olduğu, Hastalık; hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaştığı, tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırdığı, en çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaştırdığı, tedavi ile basil sayısının çok kısa sürede azaldığı vurgulanırken, sağlığın yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da neden olan hastalık nedeniyle Bakanlıkça nakdi yardım verildiği bildirildi.
Verem (tüberküloz) hastalığı, “M. tuberculosis” basili tarafından oluşturulan ve hava yolu ile bulaşan bakteriyel bir hastalık olduğu, Tüberküloz (TB) halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemi olduğu vurgulandı.
Yozgat İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de tüberküloz görülme sıklığı (insidans) her yıl yaklaşık %4-5 oranında azalmakta olduğu belirtilen açıklamada, “Ülkemizde 2017 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam TB vaka sayısı 12.046’dır. 2017 yılı TB hastaların %92,2’si (11.101 kişi) yeni TB olgusu, %7,8’i (945 kişi) önceden tedavi görmüş olgulardır. Toplam 12.046 hastanın 6.953’ü (%57,7) erkek, 5.093 (%42,3) kadındır. Hastaların 7.968’inde (%66,1) akciğer tüberkülozu varken, 4.078’inde (%33,9) akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin vb.) tutulmuştur. 2017 yılı hastalarının %9,2’si (1.107 hasta) yabancı ülke doğumlu hastadır” denildi.
“TÜBERKÜLOZUN BULAŞMASI”
Açıklamada şunlar kaydedildi.
“Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan hastalardır. Hastalık; hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır.
“M. tuberculosis” basil kaynağı ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalanması bulaşmada önemlidir. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
“TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ”
Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, ateş, gece terlemesi vb. genel yakınmalar olabilir. Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır. Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir. İki-üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte verem hastalığından şüphelenmek gerekir.
“TÜBERKÜLOZ TANISI”
Verem hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi gereklidir. Hastanın semptomları ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Verem tanısında kullanılan deri testi (TDT) vücutta mikrobun olduğunu gösterir.
“TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ TEDAVİSİ”
Toplum Sağlığı Merkezi Verem Savaşı Dispanseri Birimlerinde (VSD) veremin teşhis ve tedavisi ücretsizdir. Veremin tedavisi standarttır. Bu standart tedavi, hastanede ya da dispanserde aynı şekilde düzenlenir. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar verem savaşı dispanserlerinden ücretsiz verilir. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Buna doğrudan gözetimli tedavi (DGT) denilir. Tedavinin dispanserde ya da hastanede başlanması gerekir. Aylık takiplerinin de dispanserde yapılması uygundur. Tedaviyi sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir.
“TEMASLI MUAYENESİ VE KORUYUCU TEDAVİ”
Verem hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini önlemek ve verem enfeksiyonu olan kişide verem hastalığı gelişimini önlemek amacıyla koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir. Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları dispanserlerde ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır.
Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilir.
Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.
“VEREM AŞISI – BCG (BACİLLE CALMETTE GUERİN)”
BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden verem hastalığını önlemede çok etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ve verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Aşı zamanı geçirilirse, 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi (TDT-PPD) yapılması gerekir.
“TÜBERKÜLOZ HASTALARINA YÖNELİK PSİKO-SOSYAL VE NAKDİ YARDIM”
Tüberküloz, birey ve toplumda sağlığın yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da neden olmakta, tedavi uyumu ve uzun süreli tedavilerin sürdürülebilmesi için sosyal ve ekonomik destekler verilmesi gerekmektedir. Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal politikalar bakanlığı arasında 12.12.2017 tarihinde yapılan protokol çerçevesinde “Psiko-Sosyal ve Mali kayıp Yaşayan Tüberküloz ve SSPE hastalarına Yönelik Düzenli Nakdi Yardım programı” başlatılmıştır. Program kapsamında ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarımıza 2018 Ocak ayından itibaren nakdi yardım verilmeye başlanmıştır.Hedefimiz; Veremsiz Bir Dünya, Veremsiz Bir Türkiye!”