“Bozok Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, TÜBİTAK 3005 Proje Desteği Alarak Yenilikçi Çözümlere Katkı Sağlayacak”
Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Yaman, “Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı” kapsamında değerli bir başarıya imza attı. Bir birinden değerli isimlerin yer aldığı proje fen bilgisi öğretmen adaylarının analitik, yaratıcı düşünme ve bilimsel düşünme becerilerini geliştirmeyi amaçlıyor.
Yozgat Bozok Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Yaman, “TÜBİTAK 3005- Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı” kapsamında değerli bir başarıya imza attı.
Doç. Dr. Yaman’ın yürütücülüğünü üstlendiği proje, büyük önem taşıyan “Teknoloji Destekli Argümantasyon Tabanlı Bilim Öğrenme Yaklaşımının Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Yazılı ve Sözlü Argümantasyon, Bilimsel Muhakeme ve Çoklu Gösterimleri Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi” başlığını taşıyor.
Proje ekibi, Yaman’ın yanı sıra Doç. Dr. Zeynep Koyunlu Ünlü, Doç. Dr. Duygu Metin Peten (Ege Üniversitesi), Doç. Dr. Necla Dönmez Usta (Giresun Üniversitesi), Dr. Öğretim Üyesi Nesli Kala (Kars Kafkas Üniversitesi) ve Danışman olarak Prof. Dr. Brian Hand (Iowa Üniversitesi) gibi değerli isimlerden oluşuyor.
TÜBİTAK’ın destek programı kapsamında 24 ay sürecek olan bu proje, fen bilgisi öğretmen adaylarının analitik, yaratıcı düşünme ve bilimsel düşünme becerilerini geliştirmeyi amaçlıyor. Projede yer alacak faaliyetler arasında “eğitim yaklaşımlarının değişmesi”, “teknoloji kullanımına ve üretimine yatkın nitelikli insan yetiştirilmesi”, “okuma, anlama ve düşünme becerilerinin artırılmasına yönelik faaliyetlerin yaygınlaştırılması”, “üniversitelerin dijital çağa ayak uydurması” gibi konular yer alıyor.
Bu proje, ulusal düzeyde önemli kazanımlar sağlayacak ve toplumsal/kamusal faydaya büyük katkıda bulunması bekleniyor. Yozgat Bozok Üniversitesi’nin bu başarısı, eğitimde yenilikçi yaklaşımların ve akademik işbirliğinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. (Erol TARİKCİ)